Döküm ustasının hayatını enfeksiyon şüphesi kurtardı: İdrar yolu enfeksiyonu için gittiği hastanede kanser olduğunu öğrendi!

İstanbul'da yaşayan 3 çocuk babası altın döküm ustası Serdar Aydın (46), geçtiğimiz yıl artan ağrı ve idrar yolundaki yanma şikayetleri nedeniyle hastaneye başvurdu. Kendisinde idrar yolu enfeksiyonu olduğu şüphesiyle çıktığı yolda öğrendikleriyle ise hayatı adeta alt üst oldu. Yapılan tetkiklerde Aydın'ın böbreğinde birkaç parça taş olduğu ve bu taşlardan bazılarının idrar yoluna düştüğü tespit edildi. Tedavi süreci başlatılan Aydın'ın durumu takip altına alındı. Ancak hastalığın seyri izlenirken yapılan ileri düzey görüntüleme işlemleri, başka bir bulguyu da gün yüzüne çıkardı. Serdar Aydın'ın sol böbreğinde şüpheli bir kitle saptadı. Kitlenin tesadüfen fark edildiği belirtildi. Öğrendikleri karşısında yıkılan adam, hastane hastane dolarak şifa aradı. Kimi doktor sadece tümörün izlenmesi gerektiğini söylerken, kimi doktor ise böbreği tamamen almaları gerektiğini söyledi.

Yaşadığı zorlu süreci SABAH'a anlatan Serdar Aydın, "Böbrek kanseri olduğumu öğrenince dünyam yıkıldı. Birçok doktora gittim. 2 kez biyopsi yapıldı. İlki yanlış oldu fakat ikincisinde tümör olduğu netleşti. Böbreğimi almayı dahi teklif ettiler. Ancak bu riski göze alamadım. Daha sonra Yılmaz hocayla yollarımız kesişti ve bunlara gerek kalmadan tümörü temizleyeceğini söyledi. Ancak bunun için yalnızca 25 dakikası vardı. Bu süreyi geçersek böbreğimi kaybedebilirdim. Ben doktorumun yapabileceğine inandım, o da benim için elinden geleni yaptı. Biz aile olarak kendisine sarıldık. Bizim için bir umut oldu. 28 Mart günü ameliyatım gerçekleşti ve 48 saat içerisinde taburcu oldum. Hastaneden ayrıldığım günün ertesi Ramazan Bayramı'ydı. Sağlığımın iyiye gitmesiyle beraber ailecek çifte bayram yaşamış olduk." dedi.
Bu süreçte eşinin kendisine olan desteğinin ve aile bağının en büyük motivasyon kaynağı olduğunu söyleyen Aydın, "Böylesine üzücü bir haber aldıktan sonra zaman kavramınız yok oluyor, dünyanız yıkılıyor ve ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. O anlarda eşim bana çok destek oldu, yol gösterdi. Onun sayesinde hayata tutundum. Artık çocuklarımın yeni yaşlarını görememekten korkmuyorum. Ailemle yeniden geçireceğim güzel günlerin hayalini kurmaya başladım." İfadelerini kullandı.DOKTOR İÇİN EN İYİ, HASTA İÇİN EN UYGUN

Bu süreçte eşinin kendisine olan desteğinin ve aile bağının en büyük motivasyon kaynağı olduğunu söyleyen Aydın, "Böylesine üzücü bir haber aldıktan sonra zaman kavramınız yok oluyor, dünyanız yıkılıyor ve ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. O anlarda eşim bana çok destek oldu, yol gösterdi. Onun sayesinde hayata tutundum. Artık çocuklarımın yeni yaşlarını görememekten korkmuyorum. Ailemle yeniden geçireceğim güzel günlerin hayalini kurmaya başladım." İfadelerini kullandı.

DOKTOR İÇİN EN İYİ, HASTA İÇİN EN UYGUN

DOKTOR İÇİN EN İYİ, HASTA İÇİN EN UYGUN

Böbrek tümörleri son zamanlarda sıklıkla görülmeye başlandığını belirten Prof. Dr. Yılmaz Aslan, "Bu tamamen ultrason, tomografi gibi görüntülemelerin yaygın kullanılmasıyla ilişkili. Buna bağlı olarak rastlantısal böbrek kanseri teşhisi yüzde 2 oranında arttı. Bu şekilde tanı alan kişilerden biri de Serkan bey. Yaklaşık 1 yıl süren tedavi öyküsü boyunca Serkan beye söylenen yöntemlerin hepsi doğru. Ancak biz burada önemli olan hasta için en iyi, hasta için en uygun tedaviyi seçebilmekti. Oldukça riskli bir hastaydı. Kitle ana damara yakın ve böbreğin tamamen içerisinde yer alıyordu. Hastamıza oluşabilecek tüm riskleri anlattık. O kabul ettikten sonra da robotik cerrahiyle gerçekleştirdiğimiz operasyon sonucu kitleyi kazıyarak tümörü temizledik. Yaklaşık 25 dakika içerisinde hastamızı sağlığına kavuşturduk." Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Ayrıca bu tür operasyonlar sonrası hastalarda böbrek yetmezliği oluşabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Aslan, "Sadece kanserli hücreyi temizlemek yetmez. Uzun vadede sağlıklı olmasını sağlamamız gerekiyor. Eğer bugün böbreği almış olsaydık. İlerleyen yıllarda böbrek yetmezliği gibi durumlarla karşı karşıya kalabilirdi. O nedenle en sağlıklı yöntemle operasyonu gerçekleştirdik." dedi.
Erken teşhisin bu gibi hastalıklarda önemli olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Aslan, "Böbrek kanserine etki eden 3 ana faktör var. Bunlar; sigara, yüksek tansiyon ve obezite. Özellikle risk grubunda olan ve uzun dönem sigara kullanan kişiler basit gibi görünen şikayetlerin üzerine gitmeliler. Çünkü bu belirtiler ciddi sorunların habercisi olabilir ve erken teşhis hayat kurtarabilir. Bu yüzden düzenli olarak doktor kontrolüne gidilmeli ve tarama yaptırılmalı." Uyarısında bulundu.

Haberler | Güncel Haberler | Son Dakika Haberler

Bu hikaye hem endişe verici hem de aynı zamanda umut vericidir. Serdar Aydın'ın yaşadığı durum, sağlıkla ilgili belirli semptomları önemsemenin ve gerektiğinde tıbbi yardım almanın önemini vurgular. Bilinçsizce idrar yolu enfeksiyonuyla hastaneye yöneldi ve bu sayede böbrek kanseri teşhisi konuldu. Ancak daha sonra bu zorlu süreç boyunca güçlü bir destek sistemine sahip olmasının ve sağlık profesyonellerinin deneyimi ve bilgisi sayesinde kişisel bir felaketten sağlıklı ve umutlu bir sonuca geçti.

Böbrek kanseri tedavisinde robotik cerrahi kullanımı da oldukça ilgi çekici bir konudur. Dr. Yılmaz Aslan'ın belirttiği gibi, daha önce tedavi yöntemi olarak kabul edilen yöntemler doğru olabilir, ancak mesele her zaman hastanın ihtiyaçlarına ve durumunun gerektirdiği özgül tedaviye uymaktır. Bu durumda, operasyon geçiren hastalarda böbrek yetmezliği olabileceğine dikkat çeken Aslan, sadece kanserli hücreyi temizlemenin yetmediğini, aynı zamanda hastanın uzun vadede sağlıklı olmasını sağlamak gerektiğini belirtiyor.

Dr. Aslan'ın belirttiği gibi, sıklıkla sigara, yüksek tansiyon ve obezite ile bağlantılı olan böbrek kanseri gibi hastalıklarda erken teşhis büyük önem taşır. Bu nedenle risk gruplarındaki kişilerin, belirtilerinin üzerine gitmeleri, düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri ve tarama yaptırmaları gerekmektedir.

Serdar Aydın'ın hikayesindeki en önemli faktörlerden biri, sadece tıbbi profesyonellere değil, aile ve sevdiklerine de bağlılık ve destektir. Aile desteği, tedavi sürecinde hayati bir rol oynar ve hasta için moral ve motivasyon kaynağı olur. Aydın'ın eşinin katkıları, umutsuz bir durumda dahi umut sağlamak ve hayata bağlanmak konusunda ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.

Bu tür hikayeler, dünyanın dört bir yanındaki hastalar ve sağlık hizmeti sağlayıcılar için hem ilham verici hem de öğreticidir. Sonuç olarak, sağlığımız bizim elimizde olduğu kadar doktorlarımızın da elindedir ve fiziksel sorunlarımızla başa çıkmak için onlarla güçlü bir işbirliği yapmamız gerekmektedir.